Öyle bir yerdeyiz ki, her yanımız kan, gözyaşı, öfke, ihanet dolu… Dünyanın en kısa hutbesi diye sosyal medyada dolaşan bir gönderiyle karşılaştım. Bu adla Google’da arama yapınca ikinci bir kısa hutbe daha karşıma çıktı.
Hutbe nedir diye baktım. Neden baktım. Bir konuda konuşmak kolay ama yazarken insan bir kez daha bakma ihtiyacı hissediyor. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinde hutbe için şu tarif var: “Sözlükte “bir topluluk karşısında yapılan etkileyici konuşma” anlamına gelen hutbe, dinî literatürde başta cuma ve bayram namazları olmak üzere belirli ibadetlerin icrası esnasında irat edilen, genelde vaaz ve nasihati içeren konuşmayı ifade eder.” Yani amaç etkili bir üslup ile Müslümanlara nasihat etmektir.
Yeryüzünde altmış civarında Müslüman ülke var. Seksen civarında da Müslüman topluluk. Sekiz milyarlık dünya nüfusunun önemli bir oranı, yaklaşık iki milyarı Müslüman. İki milyar insana bu hutbeler sürekli ulaşıyor bir şekilde. Ama görünen o ki en etkili iki hutbe insanların karnının doyması, diğeri kan ve gözyaşının durması üzerine söylenmiş kısa iki hutbe. Üç yıl önce Sudanlı bir imam “Aç bir insanın midesine bir lokma girmesine vesile olmak, bin cami yapmaktan daha hayırlıdır.” Dedi ve hutbeyi bitirdi. İnsanların aç olduğu, hastalıktan kırıldığı, açlıktan leş, ceset yediği bir dünyada, geride kalan hangi nasihat daha etkili olabilir. Düşününki haram yeme diyorsunuz, ama tüm dünya onların yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürmüş ve onlara yiyecek hiçbir şey kalmamış. En zengin altın madenlerine sahip bu topraklarda açlık ve sefalet diz boyu. Ticaret Bakanlığı “Maden bakımından zengin doğal kaynaklara sahip olan Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başlıca madenleri; altın, platin, elmas ve gümüştür. Ayrıca kömür, krom, demir cevheri, bakır, manganez, uranyum, nikel, kurşun ve vanadyum açısından da zengin kaynaklara sahip olan ülkede bunların haricinde 35 farklı maden daha bulunmaktadır.” Demek oluyor ki ihtiyaçları olan her şey var. Sadece etkili hutbelere ihtiyaçları var. Onları uyandıracak, güçlendirecek, ayağa kaldıracak hutbeler.
Diğer kısa hutbeyi Filistinli imam 5 Nisan günü irad etti. Mahmut Hasanat, hutbeye çıktı ve seslendi: “30.000 tane şehidin, 70.000 tane yaralının, 100.000 tane sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuz un uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım.” Etkili olur mu? Bence olur. Böyle yürekli din adamlarının sayısı çoğaldıkça, bu imamları dinleyen Müslümanlar arttıkça tabi ki etkili olur.