TÜRKİYE’DE NARİN OLMAK

Türkiye’de çocuk olmak, kadın olmak ve hayvan olmak zor… Bu zulmün, zorbalığın biteceğine dair ümitler de giderek azalıyor. Gün geçmiyor ki bir kadın katledilmesin, bir çocuk tecavüze uğramasın ve bir hayvan işkence görmesin. Kim düzeltecek bunu?

Bugün 19 gündür kayıp olan Narin’in cesedi bulundu. Tüm Türkiye günlerdir bunu konuştuk. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin, olayda şüpheli anne, abi, amca ve abinin arkadaşları dahil tüm akrabaların istismarı ve ihmaliyle artık yaşamıyor.

Herkesin işi gücü bırakıp bunu düşünmesi gerekir. Çocukları korumak gerekir derken aslında ne kadar da afaki ve ezberden laflar ediyoruz. Kimden koruyacağız? Amca, abi, baba veya dede? Nazım Hikmet’in de dediği gibi “Alt tarafı bir çiçek toplayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz. Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük…”

Bu konuyu yüzde yüz çözmüş bir toplum var mı bilmiyorum. Batı’da bu tür güvensiz ailelerdeki çocuklar devlet korumasına alınıyor. Bizde de benzer bir uygulama var. Ama bizdeki sorun şikâyet mekanizması doğru işlemiyor. Aile içinde yaşanan şiddet, istismar ve tecavüz vakalarına yakın çevreden tanıklık yapan kişiler olmasına rağmen ya korktuklarından yada bananecilikten dolayı kimse bunu yetkili mercilere taşımıyor. Taşıyanların da tanıklıkları ya yeterince yerini bulmuyor ya da taşıdıklarına pişman ediliyorlar.

  • Sanırım devletin bu konularda sürdürülebilir ama kesinlikle caydırıcı önlemler alması gerekiyor. Mesela madde kullananların toplum içinde elini kolunu sallayarak gezmesinin önüne geçilmelidir. Bunların dışarıda pimi çekilmiş bomba gibi serbestçe dolaşmaları tam bir facia.
  • İstismar emaresi veya eğilimi olan kişiler için muhakkak bir kontrol mekanizması oluşturulmalıdır. İllaki bir çocuğun bedeni çuvalın içinde atılıncaya kadar beklenilmemelidir.
  • Ailede ağır şiddet eğilimi, madde kullanımı, istismar eğilimi tespit edildiğinde çocuklar kayıtsız şartsız devlet korumasına alınmalıdır.
  • Burada asıl iş topluma düşmektedir. Toplum bunların takibini yapmalıdır. Bilgi vermek, takip etmek, kontrol etmek yönüyle bu konuya sahip çıkmalıdır. Kolluk güçleri ve adalet sistemi ancak sorumluluk sahibi bir toplumda doğru işleyebilir.

Eğer bunlar sağlanamazsa bugün Narin’e olan yarın bir başka çocuğa, kadına veya zavallı bir hayvana olacaktır. Güvenli bir toplumun inşası için herkes elinden gelenin fazlasını yapmalıdır.