İBN SİNA

İslam tıbbının öncülerinden sayılan İbn Sînâ, Hicri 330 (m 980-81) da Buhara’da doğdu. Üstün zekâsı ve kavrayışı ile küçük yaşta dikkati çeken İbn Sînâ, hıfzını tamamladıktan sonra, dil, edebiyat, akâid ve fıkıh konularında eğitim aldı. Dil ve edebiyat alanında Ebû Bekir el-Berkî’den, geometri, aritmetik ve felsefe konusunda babasından, Hint aritmetiği alanında Mahmûd el-Messâh’tan dersler aldı. Ebû Abdullah en-Nâtilî ile Porphyrios’ün “İsogoji” ve Öklid’in “Elementler”ini okudu. Aristo ve Farabi’yi okuyan İbn Sînâ, genç yaşta hem felsefe hem de tıp alanında önemli bir aşama kaydetti. Sâmânî Sarayına saray hekimi olarak girmesi, zengin bir kütüphaneye erişme şansını yakalamasından dolayı, onun için önemli bir aşama olmuştur.

İslam âlimleri arasında en çok eser verenlerin başında gelen İbn Sînâ’nın, mantık, tabiiyyât, riyâziyyât ve metafizik gibi birçok alanda kapsamlı eserleri bulunmaktadır. Eserlerinde hem üslubu hem de konuları şümullü ele alması yanında, tefsir, namaz, kader, nübüvvet ve ahiret gibi konularda çalışması, tüm eserlerinin popüler olmasını ve genel kabul görmesini sağlamıştır. Bu sayede eserleri büyük kitlelere ulaşmış ve kendinden önce gelen Farâbi ve Kindî gibi üstadlarının önüne geçirmiştir.

İbn Sînâ’nın 250’ye yakın eserinin olduğu söylenmektedir. George C. Anawati, “Mü’ellefâtü İbn Sina” adlı çalışmasına göre 276 eserinden söz etmektedir. Yahya Mehdevî ise “Fihrist-i Nüshahâ-yı Musannefât-ı İbn Sina” adlı kitabında İbn Sina adına kaydedilmiş olarak 242 eser tespit etmiştir. Müellif bunlarda yüze yakınının şüpheli olduğunu veya müstakil çalışma kabul edilemeyeceğini ifade etmektedir. Felsefe, mantık, tabiiyyât, metafizik, tıp alanında olmak üzere birçok alanda eserinin mevcut olduğu görülmektedir. Felsefe alanındaki en ünlü eseri “eş-Şifâ” adlı eseridir.

İbn Sînâ’nın tıp alanında verdiği eserler ise şunlardır:

  • el-Kânun fi’t Tıb
  • el-Urcuze fi’t-Tıb
  • Musiki
  • el-Edviyetü’l-Kalbiyye
  • Urcûze fi’l-Fusûli’l-Erbaa.
  • el-Külenc

el-Ḳânûn fi’ṭ-ṭıb: İbn Sina’nın tıp konusundaki en önemli eseridir. Yaklaşık 1 milyon kelimelik ansiklopedik bir tıp kitabıdır. Kitabın diğer eserler karşısındaki başarısı da onun bu sistematik ve ansiklopedik özelliğine bağlanmaktadır. Tıp biliminin genel konuları, basit ilaçlar, organ hastalıkları, kısımlara ait hastalıklar ve ilaçlar olmak üzere beş ana bölümden oluşan eser birçok dile çevrilmiştir. Eserin Latinceye çevrilen nüshası 1175’te, İbranice tercümesi ise 1491’de basılmıştır. Ayrıca 21 cilt halinde Türkçeye, 5 cilt halinde Özbek Türkçesine, 4 cilt halinde Farsçaya çevrilmiştir. Bazı bölümleri Urduca, Fransızca, Almanca, İngilizce ve Rusça gibi dillere tercüme edilmiştir. Esere Arapça, Farsça, İbranice ve Latince olmak üzere pek çok şerh yazılmıştır.